28 Ekim 2013 Pazartesi

Eminenin Yemekleri

Eğer hem Eminenin yemeklerini takip etmek hem de blog çekilişine katılmak istiyorsanız aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz, ben öyle yaptım:)))
http://mutfakbereketi.blogspot.com/

Herkese hayırlı akşamlar ve çekilişler...


Kepekli Pohaça

Merhaba
Hiçbir şey yazmak istemiyorum direk tarifi veriyorum.Zira zorla bir şeyler yazılmıyormuş, anladım ama bir şiir paylaşabilirim.

AŞK BİTTİ

aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da 
Uzun bir hastalık gibi 
Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi 
Gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı 
Çiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibi 
Bitti. 

Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da 

Yürümeyi yeniden öğrenen felçli bir çocuk gibi 
Sokağa çıkmalıyım şimdi ve çoktandır 
İhmal ettiğim dostlara yeni bir adres bırakmalıyım 
Pencereleri açmalı, kitapları düzenlemeliyim 
Belki bir yağmur yağar akşama doğru 
Yarıda bıraktığım şiirleri tamamlarım 

Aşk da bitti diyordu ya bir şair 
Aşk bitti işte tam da öyle

Ahmet Telli



 Malzemeler
Hamuru için;
2 yumurta(1 tanesinin saırısı üstüne)
5 yemek kaşığı yoğurt
2 yemek kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tuz
yarım paket margarin
1 çay bardağı zeytinyağı
1 paket mahlepili dr oetker kabartma tozu
1 Su bardağı kepekli un
4 su bardağı beyaz un

İçi için;
peynir, maydanoz

Üstüne;
Ayırdığımız yumurta sarısı
1 yemek kaşığı pekmez
susam, çörek otu

Yapılışı;
    Yumurtalarımızı bir kaba kırıyoruz. Şeker ve tuzu koyarak iyice karıştırıyoruz. Sonra yoğurdumuzu ilave ediyoruz. Zeytinyağımızı ilave ettikten sonra margarinimizi eritmeden koyuyoruz ve elimizi daldırıyoruz kaba. Yavaş yavaş unumuzu ve kabartma tozunu eleyerek ilave ediyoruz. Hemen kabartma tozu için bir açıklama yapayım. Eğer bu mahlepli kabartma tozundan bulamazsanız ayrıca mahlep alıp bir çay kaşığı koyabilirsiniz. Ben kabartma tozu ile yaptığım bütün tuzlu pastalara bu kabartma tozunu kullanıyorum.Eğer benim gibi kandil simidi tarzı pastaları seviyorsanız mahlepli pastaları da  seveceksiniz.
   Ele yapışmayan bir hamur yaptıktan sonra istediğiniz bir iç hazırlayabilirsiniz. Benim favorim her zaman peynirden yana. Özellikle de sert peynirler...Yumuşak peynirler hamuru ıslattığı için hamurunuzu da yumuşatıyor. Bu pasta birazcık sert ve ağızda dağılır olmalı. İçi hazırladıktan sonra pohaçalarımızı hazırlıyoruz. Üstüne yumurta sarısına pekmezimizi ilave ediyoruz. Yumurta sarılarımızı sürüp susam ve çörek otu ilave ediyoruz. Afiyet olsunnnn

27 Ekim 2013 Pazar

Et suyu ve Döğme pilavı

   Kurban bayramında memlekete gittik ve araba, iki kişi olmamıza rağmen ağzına kadar doluydu. Ben oradan nasıl bu kadar kalabalıkla döndüğüme anlam veremiyorum. Şundan da koyalım bu da olsun diye diye iki annemizde sağolsunlar doldurdukça doldurdular. En son eve taşırken eşyaları, neler çıktı neler...Benden habersiz bir sürü şey daha!!!Gider ayak kızmıştım istemiyorum artık diye:)))
   Tabi işin şakası bu...Sağolsunlar ve hep başımızda olsunlar
   İşte o getirdiğim şeylerden birisi de değirmenden döğme dediğimiz buğday. Buğdayın başka bir versiyonu da diyebiliriz. Burada marketlerde satılıyor da ben çok sevmedim onları. Kozan'da bu tür bakliyatlar değirmende öğütülmüş bir şekilde satılıyor. Mısır unu, kepekli un,beyaz un-pasta unu-bulgur çeşitleri, fasulye, yeşil mercimek, döğme vs. Değirmenden alınca böyle şeyleri sanki bana daha doğal geliyor ve daha çok lezzet alıyorum. Malum devrimiz 'organik' devri:))) Siz de bulabiliyorsanız böyle bir değirmenden alın derim.Herkes senin kadar şanslı değil diyorsanız marketlerde de bulursunuz bence


Malzemeler
1 su bardağı döğme
500 gr kemikli et
3 yemek kaşığı arpa şehriye
3 yemek kaşığı zeytinyağı
2,5 su bardağı sıcak su(Pilav için)
1 adet soğan
1 adet havuç
Tane karabiber
Tuz

Yapılışı
    Öncelikle etimizi bir tencereye alıyoruz, tane karabiber, tuz varsa soğan ve havuç da koyup üstünü geçecek kadar su koyuyoruz. Düdüklü tenceremizi ayarlayıp yarım saat ya da et kemikten ayrılana kadar pişiriyoruz. 
    Pişen eti kemiklerinden ayırıp kemikleri atıyoruz, eti kuşbaşı şeklinde doğruyoruz. Suyunu diğer sebzelerden ayırıp bir su bardağı pilav için ayırıyoruz.  Geriye kalan suyu dökmeyin pet bardaklara koyup derin dondurucuya atıyoruz. Bundan çok güzel pilav ve çorba oluyor, tavsiye ederim.
    Tencereye zeytinyağı alıp ısıtıyoruz.Zeytinyağının yanmaması için bir çay kaşığı ayçiçek yağı kullanabilirsiniz. Arpa şehriyeyi de tencereye ekliyoruz.Şehriye pembeleşince bir kere sudan geçirdiğimiz döğmeyi koyuyoruz. Biraz yağla karıştırıp et suyunu ve 2,5 bardak sıcak suyu koyuyoruz. Pilavımız pişmeye yakın etlerimizi koyuyoruz.  Yemeğimiz hazır afiyet olsun...

26 Ekim 2013 Cumartesi

Cheesecake ya da Peynirli Pasta

    En yakın zamanda denemeyi düşündüğüm bir pasta. Yeni yeni keşfettim ve bu ara bloglarda çok moda cheesecake. Yanlış mı yazıyorum bilemiyorum ama -google dan doğrusuna bakmaya da üşeniyorum- ben peynirli pasta demeyi tercih ederim. İngilizceyle aram pek iyi değil, söyleyişi bile yapamam her ne kadar 1 sene hazırlık okusam da. Neyse benim asıl amacım bu postta o gün neler yaşadığımı anlatmaktı. Zira peynirli pastadan yapamadım daha. 
   Okulda yaşadığım tüm olumsuz haberlerden sonra ve yaptığımız olumsuz toplantıdan sonra "Biri beni buradan kurtarsın başka bir evrene geçmek istiyoruuuuum!" diye bağıracakken her zaman kalbimin sesini duyan canım arkadaşımdan telefon hadi "Akın"da buluşuyoruz cheesecake yiyeceğiz, azıcık özlem gidereceğiz." Kendi çapında süperman gibi göründü arkadaşlarım bana ki öyledir de:))) 
   Kızlarla buluştuğumuzda bir kez daha söylendim Bu pastayı mutlaka yapmalıyım ve ohhh başka bir evrendeyim!!!!" diye. Aşağıdaki fotoğraf https://foursquare.com/v/ak%C4%B1n-coffee--bakery/50b0c283e4b0a74d3521ce7f/photos buraya aittir ve de çok güzel pastları vardır. Eğer Kahramanmaraş' ta ikamet ediyorsanız ve pasta almaya gitmişseniz  benim için yan tarafındaki fırından da sıcacık ekmeklerinizi alın, pişman olmazsınız.

10 Ekim 2013 Perşembe

Zeytinyağlı Patlıcan

  Merhaba
  Yaz biterken hatta bitmişken bu tarif verilir mi diye sormayın okul hızlı bir şekilde başladı malum sınavda varken okulla ilgilenmem gerekti, tabi bu arada yaz dönemimdeki dinlenmenin getirdiği tembellik de cabası. ancak ve ancak yemek yapmaya gücüm oluyordu, şimdilerde kendimi toparladım ve önceden hazırladığım yemekleri paylaşmaya koyuldum. 
  Tarifini vereceğim yemek sürekli yaptığım ve pirinç pilavıyla çok güzel yenen bir yemek.Aslında ben patlıcan yemekleriyle bulgur pilavından çok pirinç pilavını yakıştırıyorum. Size de tavsiye ediyorum.

Malzemeler(iki kişilik)
Yarım kg patlıcan
1 orta boy soğan
2 orta boy domates
2 adet sivribiber
3 diş sarımsak
Yarım yemek kaşığı tuz
Yarım yemek kaşığı karışık salça(biber domates salçası)
yarım çay bardağı zeytinyağı

Yapılışı
Öncelikle patlıcanlarımızı pijamalı bir şekilde soyuyoruz. Sonra onları küp küp doğrayıp tuzlu suyun içine bırakıyoruz kararmaması için. Sonra soğanımızı yemeklik doğruyoruz.Tencereyi ocağa koyup bir süre ısınması için bekliyoruz. Zeytinyağını bir çay kaşığı kadar sıvıyağla birlikte tencereye koyuyoruz. Sıvıyağla zeytinyağını karıştırmamızın nedeni  zeytinyağı çabuk yanar. Yağımız ısındıktan sonra soğanımızı koyuyoruz. Bu sırada biberlerimizi çok küçük olmamak kaydıyla doğruyoruz. Soğan pembeleşince biberlerimizi koyuyoruz. Biberler de kendini salınca salçayı koyuyoruz. Patlıcanlarını suyunu sıkıp tencereye koyuyoruz. Bu sırada domatesleri küp küp doğrayıp tencereye koyuyoruz. En son sarımsakları soyup dörde bölüp domateslerin üzerine atıyoruz. Şimdi yemeğimiz biraz suyunu salacak. Suyunu çekene kadar su koymuyoruz. Yemeğin suyu çekildikten sonra iki bardak kadar kaynamış suyu ilave edip ocağın altını kısıyoruz. Vee yemeğimiz yarım saate kadar hazır. Afiyet olsun




8 Ekim 2013 Salı

Bayat Ekmek Keki

   Merhabalarrrr
   Bu hafta çokk hasta oldum ve ilk defa direniyorum. Hayır bu savaşı o pis hastalık değil ben kazanacağım gibi saçma sapan gazlarla kendimi bir süperman gibi hissediyor, amazonlardan birisi olacağıma dair düşüncelerim oluyor:PPPP Bir insan gribi, soğuk algınlığını bu kadar kişileştirir mi acep? Çocukluk işte, yok büyümedim daha büyümeyeceğim de galiba. Özellikle de hasta olduğum zamanlarda hiç büyüyesim gelmiyor:))
  Sıra geldi neden böyle bir yemeği yapma ihtiyacı duyduğuma. Benim gibi bayat ekmek yemeyi sevmeyen kişilerin eşleri olduğunu düşünerek bu yemeği düşündüm. Laf aramızda ben de çok sevmiyorum bayat ekmeği, ama ekmeği az yedirdiği için de bir yandan da seviyorum. Neyse, bayat ekmeği değerlendirmek için bu kadar çok çaba gösterilirken bunu desteklememek olmazdı. Ekmek bizim için kutsal bir yiyecek olduğu için atmamaya uğraşıyorum ben de . Yakın bir zamanda da annemin bayat ekmeği değerlendirmek için yaptığı tatlıyı yapacağım. Gurmem beğenirse sizlerle de paylaşacağım. Şimdilik sevgilerle kalın...


Bu arada tarifi  http://evatolyesi.com/tuzlu-bayat-ekmek-keki/ aldım ama her zamanki gibi değiştirdim daha doğrusu yarıya indirdim bazı malzemelerini.

Malzemeler
1 adet bayat somun ekmek
2 yumurta
1 su bardağı süt
1 su bardağı yoğurt
1 şişe soda
yarım su bardağı yağ

İçi için
1 kalıp köy peyniri
Yarım su bardağı kaşar peyniri rendesi
Maydanoz

Yapılışı:
Bayat ekmeğimizi küp küp doğruyoruz. Sıvı malzemelerimizi bir kapta karıştırıyoruz ve ekmeklerimizi bu sıvı karışımın içine atıp iyice ekmeklerimizi buluyoruz. Sonra ekmeklerimizin yarısını yağlanmış tepsiye yayıyoruz. Peynir ve maydanoz karışımımızı ekmeklerimizin üstüne yayıyoruz. Sonra ekmeğin diğer yarısını peynirimizin üstüne yayıyoruz. Ekmeğin üzerine susam ve çörek otu serpip bir saat kadar buzdolabında bekletiyoruz. Ve yemeğimizi önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında pişiriyoruz. Ekmek pişmiş bir malzeme olduğu için kekimiz çabuk pişiyor haberiniz olsun ve afiyet olsunnn 



3 Ekim 2013 Perşembe

Tarhana Çorbası(Güney usulü)

  Tarhana çorbasını hepimiz biliriz. Annelerimizin, anneannelerimiz vazgeçilmez çorbasıdır, gribe birebirdir. Tam da zamanı diye düşünmüştüm eşim hastalandı, hemen yetiştirdim. İçindeki buğday, mısır, ayran, kekik ve sarımsak şifa kaynağı olduğu için hastalanınca hemen bu çorbadan yapılır. Gelelim neden güney usulü dediğime. Adana'da da K.maraş'ta da içindekiler hemen hemen aynı. Döğme dediğimiz buğday türü pişirilir, ayran dediğimiz koyu yoğurtla da döğme yoğurulur. Tabi ayranın içine kekik kaçar Adana'da kırık mısır kaçar ve tarhana daha bir lezzetlenir. Sonrada el ayası kadar alınıp düzleştirilir, temiz bir bezin üstüne serilir güneşe. Kuruduktan sonra  tarhanamız hazırdır. Tarhana ayranını yapmanın da ayrı bir işlemi, eğlencesi vardır. 10 kg kadar yoğurt uzun bir silindire konur bir sopayla içine su konularak o yoğurt dövülür. Bu arada çok leziz bir tereyağı birikir ayranın üstünde. O tereyağı da sobada pişmiş çörekle afiyetle yenir. Ayran dövüldükten sonra döğmeyle buluşur. Aslında çok zahmetli bir işlemi vardır tarhananın bizim buralarda. Ama tadından yenmez. Ha bu arada K.maraş tarhanası kurutma işleminde birazcık daha farklıdır. Baklava ustalarının yaptığı yufka inceliğine kamışlara serilir. En inceleri çerez olarak ayrılır, biraz kalınları çorba olur.
 
    Bu dünyada çocuklarımıza bırakacağımız en leziz çorbadır tarhana, her bir işlemi ayrı meşakkatlidir ama bir o kadar da Anadolu'dur, Adana'dır, K.maraş'tır.
    Gelelim yapılışına...
Malzemeler
Bir avuç dolusu tarhana
4 diş sarımsak
yarım çay bardağı zeytinyağı
yarım yemek kaşığı pul biber
yarım yemek kaşığı kuru nane
2 litreKaynar su

Yapılışı
Daha kolay bulabileceğiniz için K.maraş tarhanasının tarifini verdim ama Adana tarhanası kullananlar olursa bana ulaşsınlar. Önce ince tarhanayı bir tencere koyarız. Sonra kaynar suyunu üstüne koyarız. Tarhana ezilene kadar pişiririz. Pişen tarhanayı blendırdan geçiririz. Başka bir yerde sarımsağı ezip zeytinyağı, pul biber ve naneyle karıştırırız. Eğer koyu bir sos olursa biraz daha zeytinyağı ilave edebilirsiniz. Blendırdan geçirdiğimiz tarhanaya sosu dökeriz, bir taşım daha kaynadıktan sonra çorbamız hazır...

Sulu Börek

İlk defa mesai arkadaşımdan yemiştim sulu böreği. Tabi yediğimde  hiç de yok suya batırılıp yok çamaşır sıkar gibi sıkılıp (tamam abarttım:)))hazırlandığını tahmin edememiştim. Eğer hem milföy böreği gibi çıtır çıtır olsun ama parçaları etrafa dağılmasın hem de yağsız olsun diyorsanız-malum her kadının problemi " kalori"-sulu börek tam size göre. Puf puf olan bu böreği yemesi leziz olduğu kadar yapması da çok basit. İşte size tarifiiiiii

Bu arada fotoğraflar okulumuzun yeni gelini müzik öğretmenimizden. Benim yaptığım böreklerin fotoğraflarını çekmeyi unutmuşum.

Malzemeler
4 yufka
2 yemek kaşığı margarin
2 yemek kaşığı sıvıyağ
1 yumurta sarısı
susam, çörek otu
Börekleri bekletmemiz için su
İstediğiniz bir börek içi( haşlanmış patates, peynir ya da ıspanak)

Yapılışı 

İlk yufkamızı seriyoruz. Sonra margarinle sıvı yağı karışıtırıp yarısını fırçayla yufkaya sürüyoruz. Diğer yufkayı bu yufkanın üzerine koyup üçgen şeklinde 8'e bölüyorsunuz. Sonrada hazırladığınız harçtan koyup sıkı sıkı sarıyorsunuz. Sardığınız böreğinizin ucunu suyla ıslatıp yufkayı yapıştırıyorsunuz. Sonra da aşağıdaki resimde olduğu gibi bir kabın içine su doldurup bir iki dakika böreklerinizi bu suda bekletiyorsunuz.

Temiz bir bez ya da havlu kağıdı bir tepsiye seriyorsunuz. Bir iki dakika bekleyen börekleri çıkarıyorsunuz. çıkarırken parmak uçlarınızla böreğini patlatmadan sıkıyorsunuz, havlu kağıda çıkarıp bir iki dakika da bu şekilde bekletiyorsunuz. Yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine koyuyorsunuz ve üstüne yumurta sarısı susam ve çörek otu sürüyorsunuz. 180 derecede pişiriyorsunuz. Pişirme süresi her fırına göre değiştiği için yazmıyorum, afiyet olsun.