23 Aralık 2013 Pazartesi

Kader

 

    Aslında her şey beyinde başlıyor biliyor musunuz? Yani o çizdiğimiz çizgi var ya bir de edebi olarak etiketlediğimiz "alın yazısı" işte beyin öyle bir oyun oynuyor ki bize çizdiğimiz çizginin- hataların ve başarıların-dış güçler tarafından oluşturulduğunu zannediyoruz.
   Beyin diyor ki bize sınavdır, kolaydır, sen biliyorsundur, çalışma; sınav günü yaklaştığında bir anda gerçekle yüzyüze gelir çalışmaya başlarız. Sonuç hüsran...Biz bunu şansızlık, kader diye nitelendiririz. Çok basit ve hepimizin başına gelen bir olay bu. Daha derinine inelim isterseniz. Çok yakın bir arkadaşımızın sadece bir hareketi çok sinir bozucu oldu bizim için. Biz bu hareketi unuttuğumuzu zannederiz ama beyin bunu kaydeder ve işler arkadaşınıza yapacağınız hata konusunda veya ona alınacağınız bir olay konusunda. Sonuç ne olur? yine hüsran, ya arkadaşınızla yollarınızı ayırmışsınızdır ya da kırgınlığınız uzun süre devam eder ayrıysanız ve temeli sağlam bir dostluğunuz yoksa gözden ırak olan gönülden de ırak olur zaten.
   Hep sonra deriz ki bu kader nasıl bir şey? Kafanızın içindeki cevize benzer kıvrımlardır bunu yapan. Allah olayın başlangıç noktasını belirler sizler o kıvrımları oluşturursunuz. Hani her yolun bir başlangıç noktası vardır ya, ona gücümüz yetmez,işte o Allah tarafından yaratılır, siz de başlangıç noktasından bir çizgi çizmeye başlarsınız, artı ya da eksi yöne doğru.
   Yazdıklarımı fark etmek için  bu yaşa gelmiş olmanız gerekmez sadece sesli düşünmeye çalışın. O zaman yapacağınız hataların veya başarıların nedenini daha çabuk bulursunuz...Hoşçakalın...